leyla ile mecnun

kolum mu sıkıştı neee

An Idiot Abroad

The Office (orijinal ingiliz yapımı olanısı) ve Extras dizilerinin yaratıcıları Ricky Gervais ve Stephen Merchant, xfm'de çalışırlarken, radyonun prodüktörlerinden Karl Pilkington'la tanışırlar. Karl Pilkington, saçmasapan (!) fikirleri ve teorileri sayesinde, Gervais ve Merchant'ın radyo programının sunucularından biri olur. Birlikte 3 sezonluk ve internetten bedava indirilebilen bir podcast serisi kaydederler. Podcast o kadar çok indirilir ki, Guiness Rekorlar Kitabı'na girmeyi başarır falan.
Ricky Gervais'e göre, Pilkington, bir moron, dünyanın en komik insanı ve portakal gibi bir kafası var. Gervais ve Merchant, Karl Pilkington'ın kendileri tarafından yaratılmış bir karakter olduğu iddialarını her fırsatta inkar ediyorlar. Pilkington da inkar ediyor ve Ricky Gervais'in her türlü aşağılamalarına ve eşek şakalarına dayanıyor. Adam ya gerçekten salak ya da iyi para kazanıyor. Ben anlayamadım ama pek te kurcalamaya gerek yok bence, çünkü görevini yerine getiriyor, inandırıcı bir şekilde güldürüyor. ben güldüm.
Ricky Gervais, An Idiot Abroad serisini, şimdiye kadar Karl Pilkington'a yaptığı en büyük ve en pahalı "eşek şakası" olarak tanımlıyor. Üstelik koskoca Sky1 televizyon kanalı tarafından finanse ediliyor. Programa gezi belgeseli diyebiliriz. Ama bildiğiniz belgesellerden değil. Karl Pilkington, dünyanın YENİ yedi harikasını gezmekle görevlendirilmiş. Talimatları, Gervais ve Merchant veriyorlar. Normal bir insan olsa, bu müthiş gezinin tadını çıkarır, eğlenir filan. Ama Karl Pilkington normal bir insan değil. Sürekli birşeylerden şikayet ediyor, hiçbir şeyi beğenmiyor, hep negatif, hep mızmız. Adam dünyanın yedi harikasını geziyor ya.
Ricky Gervais'e göre Karl Pilkington bir moron, ancak bence o kadar da salak bir insan değil, bazı tespitlerine katılyorum. Mesela, Çin Seddini gezdi, beğenmedi ve şöyle bir yorum yaptı:
"the great wall isn't that great, it's an allright wall."

The Trip

The Trip. 2010, BBC 2 yapımı. Michael Winterbottom yönetmiş. Başrollerinde de Steve Coogan ve Rob Brydon var. Michael Winterbottom, Steve Coogan ve Rob Brydon işbirliğinin bir önceki ürünü olan A Cock and Bull Story’nin devamı niteliğinde düşünülmüş bir proje zaten. Tıpkı A Cock and Bull Story’de olduğu gibi, Steve Coogan ve Rob Brydon gerçek hayattaki karakterlerinin kurgusal birer versiyonunu canlandırıyorlar diyebiliriz.

Kurmacayla gerçeklik iç içe girmiş durumda. Yaşlanma, erkeklik, ilişkiler, aşk, şöhret, doğa, şarap, yemekler ve komedi. Bütün bunlar, Coogan ve Brydon’ın doğaçlama yeteneklerine teslim edilmiş bir senaryonun içine harmanlanmış durumda. Kah şarkılar söylüyolar, kah taklitler yapıyorlar, atışıyorlar, kızlara hava atıyorlar, yiyorlar, içiyorlar, çikolatalar, püskevitler... Ben çok eğlendim, çok güldüm. Ancak uyarmakta fayda var, herkese her bünyeye göre bir dizi değil.

son olarak gerizekalı ve iddialı bir yorum yapmak istiyorum:
21. yy'da komedinin bulunması gereken nokta ahan da budur!